Costa Diadema ile Kuzey'den Güney'e

Danimarka'nın başkenti Kopenhag, modernliği tarihi cazibeyle kusursuz bir şekilde harmanlayan bir şehirdir. Güzel Langelinie gezinti yolu boyunca yer alan ikonik Küçük Deniz Kızı heykeli, şehrin denizcilik mirasını yansıtan, mutlaka görülmesi gereken bir simge yapıdır. Ziyaretçiler renkli binalar, sahil kafeleri ve canlı bir atmosfer ile karakterize edilen tarihi Nyhavn bölgesini keşfedebilirler. Dünyanın en eski eğlence parklarından biri olan Tivoli Bahçeleri, her yaştan ziyaretçiye oyuncaklar, oyunlar ve eğlencenin keyifli bir karışımını sunuyor. Kopenhag ayrıca çok sayıda bisiklet yolu, King's Garden gibi yeşil alanlar ve şehrin yenilikçi ruhunu yansıtan gelişen mutfak ortamıyla sürdürülebilirliğe olan bağlılığıyla da tanınıyor.

Norveç'in güneyindeki bir kıyı kenti olan Kristiansand, kültür, tarih ve doğal güzelliğin büyüleyici karışımıyla tanınır. Norveç'in en büyüklerinden biri olan Kristiansand Hayvanat Bahçesi ve Eğlence Parkı, çeşitli hayvan sergileri ve eğlence gezileriyle ailelere keyifli bir deneyim sunuyor. Şehrin "Fiskebrygga" olarak adlandırılan pitoresk sahili, deniz ürünleri restoranları, mağazalar ve hareketli Balık Pazarı'nın bulunduğu hareketli bir bölgedir. Ziyaretçiler bölgenin tarihi binalarını, eserlerini ve kültürel mirasını sergileyen bir açık hava müzesi olan Kristiansand Müzesi'ni keşfedebilir. Kristiansand'ın Bystranda gibi kumsalları dinlendirici bir sığınak sağlar ve yakındaki takımadalar adadan adaya gezmek ve güzel kıyı manzaralarını keşfetmek için fırsatlar sunar.

Gemi turuyla denizde geçireceğiniz bir gün, rahatlama ve gemideki olanakların tadını çıkarma şansı sunan rahatlatıcı ve sürükleyici bir deneyimdir. Gemide güne keyifli bir kahvaltıyla başlayabilir ve ardından havuz kenarında uzanabilir, gemideki eğlencelere katılabilir veya bilgilendirici derslere ve atölyelere katılmak gibi çeşitli aktiviteler arasından seçim yapabilirsiniz. Açık denizin panoramik manzarasıyla genellikle kitap okumak, spa hizmetlerinin keyfini çıkarmak veya güvertede güneşin tadını çıkarmak için sakin atmosferden yararlanabilirsiniz. Denizde bir mutfak macerası sunan açık büfelerden lüks özel restoranlara kadar çok sayıda yemek seçeneği vardır. Gün ilerledikçe, denizdeki gün batımı nefes kesici bir manzaraya dönüşüyor; akşam eğlenceleri, kaliteli yemekler veya gemi güvertesinde romantik bir yürüyüş için mükemmel bir ortam sunuyor.

Fransa'nın başkenti Paris, romantik ortamı, ikonik simgeleri ve kültürel hazineleriyle ünlüdür. Şehrin sembolü olan Eyfel Kulesi, Paris'in nefes kesen manzaralarını sunan, turistlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir destinasyondur. Mona Lisa'nın da aralarında bulunduğu binlerce sanat eserine ev sahipliği yapan Louvre Müzesi, dünyanın dört bir yanından sanat meraklılarının ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler, pitoresk köprülerden, tarihi binalardan ve büyüleyici kitap tezgahlarından geçerek Seine Nehri boyunca yürüyüş yapabilir. Dar sokakları ve ikonik Sacré-Cœur Bazilikası ile Montmartre'nin tarihi bölgesi, bohem bir atmosfer ve şehrin muhteşem manzaralarını sunmaktadır. Paris'in canlı mahalleleri, birinci sınıf mutfağı ve sanatla dolu sokakları, onu tarih, kültür ve romantizmin bir karışımını arayan gezginler için büyüleyici bir destinasyon haline getiriyor.

Gemi turuyla denizde geçireceğiniz bir gün, rahatlama ve gemideki olanakların tadını çıkarma şansı sunan rahatlatıcı ve sürükleyici bir deneyimdir. Gemide güne keyifli bir kahvaltıyla başlayabilir ve ardından havuz kenarında uzanabilir, gemideki eğlencelere katılabilir veya bilgilendirici derslere ve atölyelere katılmak gibi çeşitli aktiviteler arasından seçim yapabilirsiniz. Açık denizin panoramik manzarasıyla genellikle kitap okumak, spa hizmetlerinin keyfini çıkarmak veya güvertede güneşin tadını çıkarmak için sakin atmosferden yararlanabilirsiniz. Denizde bir mutfak macerası sunan açık büfelerden lüks özel restoranlara kadar çok sayıda yemek seçeneği vardır. Gün ilerledikçe, denizdeki gün batımı nefes kesici bir manzaraya dönüşüyor; akşam eğlenceleri, kaliteli yemekler veya gemi güvertesinde romantik bir yürüyüş için mükemmel bir ortam sunuyor.

Vigo, İspanya'nın kuzeybatısındaki Galiçya bölgesinde, Atlas Okyanusu kıyısında yer alan hareketli bir liman şehridir. Avrupa’nın en büyük balıkçılık limanlarından birine sahip olan Vigo, denizcilik kültürü ve taze deniz ürünleriyle ünlüdür. Şehir, özellikle İspanyol mutfağının vazgeçilmezlerinden olan deniz tarağı ve istiridye gibi deniz ürünleriyle ziyaretçilere lezzetli bir deneyim sunar. Vigo’nun tarihi bölgesi olan Casco Vello, dar taş sokakları, geleneksel taş evleri ve yerel tapas barlarıyla otantik bir atmosfer sunar.

Doğal güzellikler açısından, Vigo’nun açıklarındaki Cíes Adaları, bakir plajları ve kristal berraklığındaki sularıyla bir cennet olarak tanımlanır ve milli park statüsündedir. Şehir ayrıca, tarihi ve kültürel mirasını Castro Kalesi gibi yapılarla sergiler ve buradan şehrin ve Vigo Körfezi’nin panoramik manzaraları görülebilir. Modern Vigo ise alışveriş merkezleri, restoranlar ve hareketli bir gece hayatı ile kozmopolit bir havasını korur. Hem tarih, hem doğa hem de denizle iç içe bir şehir olan Vigo, Galiçya’nın en canlı destinasyonlarından biridir.

Portekiz'in başkenti Lizbon, tarihi cazibesi, hareketli mahalleleri ve doğal manzaralarıyla tanınan bir şehirdir. Dar sokakları, Fado müziği ve São Jorge Kalesi ile Alfama bölgesi, şehrin zengin kültürel mirasına bir bakış sunuyor. Her ikisi de UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ikonik Belém Kulesi ve Jerónimos Manastırı, Manueline mimarisini sergiliyor ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdir. Ziyaretçiler, leziz Portekiz yemeklerini tatmak için yemekhaneye dönüştürülmüş tarihi bir pazar olan canlı Mercado da Ribeira'yı keşfedebilirler. Lizbon'un ikonik sarı tramvayları, tarihi fünikülerleri ve São Pedro de Alcântara gözlem noktasından gelen manzaralar, bu sahil kentinin eşsiz atmosferine katkıda bulunarak onu turistler için büyüleyici bir destinasyon haline getiriyor.

Gemi turuyla denizde geçireceğiniz bir gün, rahatlama ve gemideki olanakların tadını çıkarma şansı sunan rahatlatıcı ve sürükleyici bir deneyimdir. Gemide güne keyifli bir kahvaltıyla başlayabilir ve ardından havuz kenarında uzanabilir, gemideki eğlencelere katılabilir veya bilgilendirici derslere ve atölyelere katılmak gibi çeşitli aktiviteler arasından seçim yapabilirsiniz. Açık denizin panoramik manzarasıyla genellikle kitap okumak, spa hizmetlerinin keyfini çıkarmak veya güvertede güneşin tadını çıkarmak için sakin atmosferden yararlanabilirsiniz. Denizde bir mutfak macerası sunan açık büfelerden lüks özel restoranlara kadar çok sayıda yemek seçeneği vardır. Gün ilerledikçe, denizdeki gün batımı nefes kesici bir manzaraya dönüşüyor; akşam eğlenceleri, kaliteli yemekler veya gemi güvertesinde romantik bir yürüyüş için mükemmel bir ortam sunuyor.

İspanya; 17 özerk topluluktan oluşmaktadır. Alicante ise, ülkenin güneydoğusunda yer alan Valensiya Özerk Topluluğu bölgesinde bulunmaktadır. Ayrıca, Alicante Eyaleti’nin başkenti olan Alicante veya “Alacant” sadece bir şehir değil, aynı zamanda İspanya’da Costa Blanca’daki bir limandır. Bölgede İspanyolca ağırlıklı olmak üzere ülkenin bir diğer resmi dili olan Katalancanın bask lehçesi Valensiyaca konuşulmaktadır. Alicante, tarihî ve kültürel sokakları, İspanyol mutfağının lezzetli yemekleri ve en önemlisi muhteşem sahilleriyle ünlüdür. Alicante’nin turistler açısından en kalabalık olduğu zamanlar yaz aylarıdır. Her yıl binlerce turist şehrin muhteşem plajlarında vakit geçirebilmek için bölgeye akın etmektedir. Bununla birlikte, kış aylarının da ılık geçiyor olması şehre yönelik turizmin devam etmesine imkân vermektedir. 

Şehir içinde ve yakın bölgelerinde yer alan kale ve müzeler, geçmiş dönem mimariye ait kiliseler ve hemen hemen her ay yapılan şenlikli festivaller Alicante’nin kış aylarında da turistler için popüler bir destinasyon olmasına neden olmaktadır. Alicante şehri ve etrafındaki bölge 7.000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Tarihçiler, denize bakan ve aynı zamanda çevreleyen tepeler sayesinde muazzam bir savunma değeri olan Alicante'nin, ilk insanların yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirtmektedir. Serra Grossa'da MÖ 2. binyıla ait Tunç Çağı'nın varlığının izlerine rastlanmıştır. İber döneminin ünlü korunaklı şehri olan Tossal de Manises’e ait MÖ 4. yüzyıldan MS 3. yüzyıla kadar olan kalıntılar da bu bölgede bulunmuştur. Ayrıca, MÖ 5000 ile 3000 arasındaki dönemde Orta Avrupa’dan göç eden İber kabilelerinin Benacantil Dağı’nın eteklerine yerleştiklerine dair bulgular da mevcuttur. Denize yakınlığı nedeniyle tercih edildiği tahmin edilen dağ aynı zamanda yüksekliği sayesinde halkı işgalcilerden koruyacabilecektir. 

Alicante’de müze ve kilise gibi birçok tarihsel yapı bulunmaktadır. Bunun beraberinde, yılın hemen hemen her ayı düzenlenen festivalleri şehre ayrı bir hava katmaktadır. Bu festivaller genellikle dini içerikli, aziz ve azizlere olan saygılarını göstermek amaçlı festivaller dahi olsa kesinlikle müzik ve dansı harmanlayan şenlikler tadında olmaktadır. Tiyatro gösterileri ve gece ya da gündüz gerçekleşen açık hava konserleri de şehre bambaşka bir hava katmaktadır. Plajları, yürüyüş ve bisiklet parkurları, dalış ve sörf imkânlarını da eklersek bu şehirde sıkılmak için hiçbir sebebiniz kalmadığını göreceksiniz.  

Barcelona; İspanya nın ikinci büyük kenti olan Barselona ,işlek bir liman ve sanayi merkezidir. Kent Akdeniz kıyısında Costa Brava nın güneyinde arkasını dağlara dayamış bir adada yer alır. Limana yakın olan eskikent bir Roma kenti olan Barcino’nun kurulmuş olduğu yerdedir. Barcelona adı da buradan gelmektedir.
Kentin bir bölümünde bir katedral ve İspanyol Gotik biçiminde yapılmış güzel yapılar bulunmaktadır. İspanya’nın 1986 da Avrupa Ekonomik Topluluğuna girmesinden bu yana kent otomobil ve mobilya yapımı başta olmak üzere, ticaret ve sanayide büyük bir gelişme göstermiştir.
Deniz kıyısındaki kolomb Anıtına çıkıldığında tüm kenti görmek mümkündür. Anıtın hemen yanında Kolomb’un gemisi Santa Maria nın kopyası olan bir gemi yer almaktadır. Anıtı’nın bulunduğu geniş Ramblas Bulvarı Barcelona’nın en büyük alanı Plaza de Cataluna ya kadar uzanmaktadır.

Barselona'nın simgesi haline gelmiş ve kesinlikle görülmeden dönülmemesi gereken sagrada familia, şehre birçok değer katmış gaudi'nin imzasını taşımaktadır ve 1882 yılından beri yapım aşamasındadır. gaudi'nin yaratıcı gücünü ve hayatını verdiği "kutsal aile kilisesi", gaudi'nin mezarına da ev sahipliği yapmaktadır.

Bir zamanlar bir dağın sel yatağı olan ve adını burada alan Ramblas Bulvarı kalabalık kahveleri, mağazaları ve sokak sergileriyle Avrupa’nın en ünlü caddelerinden biridir.  Plaza dan başlayan ve Barcelona’nın en şık alışveriş Caddesi olan Paseo de Gracia’nın öbür ucunda planını katalonya lı Mimar antonio gaudi’nin yaptığı la pedrera adlı yapı vardır. Ramblas  yakınlarında bugün bir müze olan Guell Sarayı ve Guell parktaki çocuk bahçesi Antonio Gaudinin öbür çalışmalarından örneklerdir.

Fransa'nın güneyindeki canlı bir liman kenti olan Marsilya, zengin tarihi, çeşitli kültürü ve muhteşem Akdeniz manzaralarıyla tanınır. Eski Liman (Vieux-Port), canlı pazarlar, deniz ürünleri restoranları ve Marsilya'nın denizcilik mirasını sergileyen tekne turları sunan şehrin kalbidir. Le Panier'in tarihi bölgesi, büyüleyici ve pitoresk bir atmosfer yaratan dar sokaklara, renkli cephelere ve gizli meydanlara sahiptir. Bir tepe üzerinde yer alan Notre-Dame de la Garde Bazilikası, şehrin ve sahil şeridinin panoramik manzarasını sunmaktadır. MuCEM ve Marsilya Tarih Müzesi gibi müzeleri kapsayan Marsilya'nın canlı kültürel ortamı, şehrin turistler için dinamik ve kültürel açıdan zengin bir destinasyon olarak çekiciliğini artırıyor.

İtalya'nın Liguria kentine bağlı bir sahil kenti olan Savona, zengin tarihi, büyüleyici mimarisi ve Akdeniz'e yakınlığıyla turistleri ağırlıyor. Tarihi şehir merkezinde Orta Çağ'dan kalma kuleler, zarif saraylar ve şehrin kültürel mirasına kısa bir bakış sağlayan heybetli Savona Katedrali bulunmaktadır. Şehre bakan bir tepenin üzerinde yer alan Priamar Kalesi, limanın ve Ligurya kıyı şeridinin panoramik manzarasını sunmaktadır. Savona'nın Bagnarci ve Fornaci gibi plajları, güneşlenmek ve yüzmek için altın kumları ve berrak suları ile rahatlatıcı bir kaçış sağlar. Şehir, İtalyan Rivierası'nı keşfeden kruvaziyer yolcuları için uygun bir liman görevi görüyor ve Savona'yı tarih, kültür ve kıyı güzelliklerinin bir karışımını arayanlar için büyüleyici bir destinasyon haline getiriyor.